Vaktin ikinci yarısına kadar namaz tehir edilebilir mi?

Beş vakit namazın farz ve sünnetleri ile vitir namazıyla teravih ve bayram namazları için vakit şarttır. Namazın yükümlüye gerekli olması ve kılındığında da geçerli sayılması kendisine bağlı olan “namaz vakitleri”ni bilmek gerekir.

“…çünkü namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.”(1)

Vakti daha girmeden kılınan bir namaz, muteber değildir, iadesi lâzım gelir. Vakti çıktıktan sonra kılınacak bir farz namaz ise eda edilmiş olmayıp kaza edilmiş olur. Kaza ise her yönüyle eda yerine geçemez.

Namaz vakitlerini Cebrail (A.S.) Peygamber (S.A.V.) Efendimize vaktin başında ve sonunda namaz kılarak göstermiştir.(2) Bu iki vakit arasında kılınan namaz, vaktinde kılınmış demektir.

Vaktinde kılınan namaz demek, vakti çıkmadan kılınan namaz demektir. Fakat hadis-i şerifte(3) namazları ilk vaktinde kılmanın daha sevap olduğu işaret buyrulmuştur.

Bu arada kılınması daha faziletli ve müstehap olan vaktin kısımları da vardır. Mesela sabah namazında aydınlığın belirmesiyle ortalığın açılması zamanına isfar (geciktirme) müstehaptır. Öğlen namazını, kışın vakit girince hemen kılmak, yazın ise serinlik için biraz geciktirip kılmak müstehaptır. İkindi namazını da güneşin daha tegayyür etmeyeceği yani kendisine bakan gözleri kamaştıramaz hale geldiği saate kadar tehir etmek daima müstehaptır. İkindinin farzından sonra nafile kılınamayacağı için hem bu şekilde nafile kılabilmek için vakit de kazanılmış olur. Ayrıca ikindi namazını güneşin batmasına 45 dakikadan az bir süre kalmasına kadar mazeretsiz geciktirmek günahtır. Çünkü bu vakit kerahet vakti olmaktadır. Akşam namazını ilk vaktinde kılmak müstehaptır. Vakti dar olduğundan tehir edilmesi uygun olmaz. Yatsı namazını gecenin üçte birine kadar tehir etmek müstehaptır.

Ayrıca şunu da unutmayalım ki, mazeretsiz olarak namazı son dakikaya kadar geciktirmek günahtır. Çünkü vakit darlaştıkça namazın kılınmama riski artacak, kılınsa da acele ile ifa edildiğinden o namazdan huşu elde edilemeyecektir.

Biraz sonra kılarım demek, meşru bir sebep yoksa, nefis ve şeytandandır. Zira bunların vazifesi müminin ibadetine engel olmak, bunu başaramazsa tehir ettirip sevabını azaltmaktır.

Bu nedenle sorunuzda belirttiğiniz “Vaktin ikinci yarısına kadar namaz tehir edilebilir ama namazın vaktin ikinci yarısı başladıktan sonra kılınması günah olur.” sözü tam anlamıyla doğru değildir.

Konumuzla ilgili olarak bir kıssayı okuyup payımıza düşeni alalım:

Bir zamanlar bir adam varmış. Bu kişi vakit içerisinde oyalanıp namazlarını hep son dakikada kılarmış.

Derken ölüm gelmiş, yakalamış. Hesabı görülmeye başlanmış. Sevaplar-günahlar derken karar verilmiş: Cehennemliksin!

Zebaniler adamın koluna girmiş, cehenneme doğru götürüyorlar. Başlamış adam ağlamaya, sızlamaya. Kan ter içinde ecel terleri dökmeye başlamış. Çaresizce etrafına bakıyormuş.

Cehennem kapısı açılmış, tam cehenneme atılacakken arkadan gür bir ses duyulmuş:

“Durun, atmayın.”

Zebaniler adamı bırakmışlar. Sesin geldiği yere dönen adam da “ Sen kimsin?” diye sormuş.

Ses cevap vermiş: “Ben senin namazınım.”

Adam da buna karşılık: “Yahu ömrü uzun,madem gelecektin, niye bu kadar geciktin? Burada ecel terleri döktüm.

Aldığı cevap:

“ Eeee sen de beni dünyada hep son anda kılardın. O yüzden ben de son anda geldim imdadına.”

dipnot

(1)Nisa suresi: 103
(2)Tirmizi, Salat: 1; Buhari, Mevakitu’s Salat: 1
(3)Buhari, Mevakit: 5, Cihad: 1, Edeb: 1, Tevhid: 48; Müslim, İman: 137