Hicret.org Namaz Köşesi
Namaz kılarken dikkat edilmesi gereken hususlar, beş vakit namaz, namaz nasıl kılınır. Püf noktalar
Vitir namazına niyet ederken “bu gecenin” diye belirtmek şart mıdır?
Vitir namazına niyet ederken “bu gecenin” diye belirtmek en münasibi olmakla birlikte şart değildir. Şart olan, kılınacak namazın vitir namazı olduğunu niyette belirtmektir. Çünkü farz namazlarda ve bayram ile vitir namazlarında namazın niyette tayin edilmesi, belirtilmesi gereklidir.
Meselâ “(bugünkü) sabah namazına veya cuma namazına veya vitir namazına veya bayram namazına” diye niyet edilir. Sadece farz namazını kılmaya niyet yeterli değildir. Farz namazlar bununla tayin edilmiş olmaz. Fakat hangi namaz olduğu tayin edilmeksizin vakit içinde “bu vaktin farzını kılmaya” diye niyet edilmesi yeterli olur.
Vitir namazında kunut duası okunmazsa olur mu?
Vitir namazı kılınırken üçüncü rekatta kunut için tekbir alındıktan sonra kunut (dua) yapmak vaciptir. Yoksa kunut duası diye bilinen duayı okumak vacip değil, sünnettir.
Bu sebeple kunut duasını bilmeyen yalnız “Rabbena Âtina…” âyeti kerimesini okuyabilir. Üç kere ” ALLAHümmağfirli -Ey ALLAH’ım! Beni mağfiret eyle!” de diyebilir. Üç kere “Yarab!” demesi de caizdir.
Bununla birlikte kunut duasını bilmeyip yukarıda izah ettiğimiz şekilde diğer duaları ve zikirleri okuyan kimsenin bu sebeple sehiv secdesi yapması gerekmez.
Vitir namazının kazası kılınır mı?
Vitir namazı vacip bir namaz olduğundan, vaktinde kılınamazsa kazası gerekmektedir. Vitir namazının kazası, aynen vaktinde kılınan vitir namazı gibidir. Peygamberimiz (S.A.V.) Efendimiz “Her kim vitrini kılmadan uyuya kalır veya onu unutursa, hatırladığı zaman kılsın.”1 buyurmuşlardır.
dipnot
(1) Ebu Davud Vitr:6, Tirmizi Vitr:10
Kerahat vaktinde farz ya da kaza namazı kılınabilir mi?
Kerahet vakitleri beş tanedir:
1- Güneş doğduktan sonra bir mızrak boyu yükselmesine kadar olan vakittir.
2- İstiva vaktidir. Yani güneşin tam tepeye gelip tam zeval (doğudan batıya doğru kayma) anında bulunduğu vakittir.
3- Güneşin sararmasından, gözleri kamaştırmaz bir hale geldiğinden battığı zamana kadar olan vakittir.
4- Şafağın doğmasından güneşin doğacağı zamana kadar olan vakittir.
5- İkindi namazı kılındıktan sonra güneşin sararmasına, gözleri kamaştıramaz bir hale gelmesine kadar olan vakittir.
Memleketimizde ilk üç vaktin başlangıç ve bitiş süreleri ortalama 40-50 dakika arasıdır. Yani güneşin doğmasından 40-50 dakika sonrası ve öğle ezanı ile akşam ezanı vakitlerinden 40-50 dakika öncesi kerahet vakitleridir.
Öğle namazı vaktindeki asr-ı evvel ve asr-ı sani vakitleri
Bu mesele öğlen namazının sona erip ikindi namazı vaktinin girdiği zamanla ilgilidir ve mezhep imamlarımızın asr-ı sani, asr-ı evvel tanımı ihtilafından kaynaklanmaktadır.
Öğle namazının vakti, güneşin zeval (güneşin tam tepe noktasından batıya doğru kaymaya başlaması)ndan itibaren başlar ve “Fey-i zeval=güneş tam tepedeyken her şeyin kendi gölgesi”nden başka, her şeyin gölgesi kendisinin iki misline ulaşacağı zamana kadar devam eder. Bu zamana “Asri sanî” denir. Bu, İmam-ı A’zam’a göredir. İmameyn’e ve diğer üç mezhep imamına göre ise her şeyin gölgesi fey-i zevalden başka kendisinin bir misline ulaşınca öğle namazı vakti çıkmış, ikindi namazı vakti girmiş olur. Bu zamana da “Asr-ı evvel” denir.
Vaktin ikinci yarısına kadar namaz tehir edilebilir mi?
Beş vakit namazın farz ve sünnetleri ile vitir namazıyla teravih ve bayram namazları için vakit şarttır. Namazın yükümlüye gerekli olması ve kılındığında da geçerli sayılması kendisine bağlı olan “namaz vakitleri”ni bilmek gerekir.
“…çünkü namaz, müminlere belirli vakitlere bağlı olarak farz kılınmıştır.”(1)
Vakti daha girmeden kılınan bir namaz, muteber değildir, iadesi lâzım gelir. Vakti çıktıktan sonra kılınacak bir farz namaz ise eda edilmiş olmayıp kaza edilmiş olur. Kaza ise her yönüyle eda yerine geçemez.
Namaz vakitlerini Cebrail (A.S.) Peygamber (S.A.V.) Efendimize vaktin başında ve sonunda namaz kılarak göstermiştir.(2) Bu iki vakit arasında kılınan namaz, vaktinde kılınmış demektir.
İmsak vakti girer girmez sabah namazı kılınır mı?
Sabah namazını kılabilmek için sabah namazının vaktinin girmiş olması lazımdır. Zira namazın kabülünde şart olan vaktin girmesidir. İmsak vakti: İmsak'ın kesildiği vakittir. Ancak imsağın kesilmesi, sabah namazının vaktinin girdiğini ifade etmez.
Şöyleki imsak kesildikten sonra yaklaşık yirmi yirmibeş dakika temkin vakti vardır. Bu vakte seher vakti de denir.
Bu vakit geçtikten sonra sabah namazı kılınabilir. Ezan okunmasa bile namaz kılınır. Zira namaz için önemli olan ezan değil vaktin girmesidir. Zira bazı Camilerde cemaat yetişebilsin diye sabah ezanı geç okunabiliyor.
Sabah ve ikindi namazının farzından sonra nafile kılınır mı?
Sabah namazından sonra güneş doğuncaya kadar ve ikindi namazından sonra da güneş batıncaya kadar nafile namaz kılmak mekruhtur.
Çünkü Peygamber Efendimiz(s.a.v.) bundan nehyetmiştir.
Bu iki vakitte kaza veya cenaze namazı kılmakta ve tilavet secdesi yapmakta bir sakınca yoktur. Zira bu iki vakitte namaz kılmanın mekruh olması, bu vakitlerde herhangi bir özellik olduğu için değil,bu vakitlerin farz olan namazın vakti olduğu içindir. Bunun için bu vakitlerde farz namazın ''ister eda ister kaza'' olsun kılınması ve tilavet secdesi gibi bizatihi vacip olan bir dini ödevin yerine getirilmesi mekruh değildir.
Ancak kerahat vakti girmiş ise kaza da olsa kılınmaz.
Namaz kılmayandan kurban ortağı olur mu?
İnkâr etmemek kaydıyla namaz kılmayan kimse günahkâr müslümandır. Böyle bir kimse ile kurbanda ortaklık yapılabilir. Böyle olmakla birlikte faziletli olan, ortakların dindar kimselerden oluşmasıdır.
Tabir-i caizse, kurbanı önemli bir kimseye sunulan hediye gibi düşünebiliriz. Diyelim ki bu hediyeyi üç-beş kişi ortak aldık ve beraberce sunuyoruz. Bu kişiler arasında hediye sunduğumuz kimsenin hoşlanmadığı, sevmediği bir şahıs olursa, hediyemizin değeri de elbette düşecektir.
Namazı Bozan ve Bozmayan Şeyler Nelerdir?
“Fesad” bozulma ve “İfsad” da, bozma demektir. Bunların karşıtı “Salâh (Sıhhat)” ve “Islah” dır. İbadetlerde fesad ile “butlan” birdir. Fasid olan bir ibadete “batıl” da denir. Bir şeyi bozan sıhhat halinden çıkaran şeye de, “müfsid” denir. Çoğuluna “müfsidat” denir.
Bir namazın şart ve rükünlerinden biri bulunmamakla o namaz fasid olacağı gibi, bu şart ve rükünler üzere başlanıldıktan sonra bazı şeylerin bulunmasından dolayı da fasid olabilir. Namazı böyle bozan şeylere “Müfsidat-ı Salât” adı verilir. Bunların bir kısmı daha önce yeri geldiğinde anlatılmıştı.
Biz burada şart ve rükünleri ile başlanmış bir namazı bozacak şeylerin başlıcalarını yazacağız. Şöyle ki:
Namazın Mekruhları Nelerdir?
Namaz içinde yapılması veya yapılmaması mekruh olan şeyler tahrîmî (harama yakın) ve tenzihi (helâla yakın) olmak üzere iki kısımdır. Şöyle ki: Bir vacibin terkini taşıyan bir iş tahrimen mekruhtur. Bir sünnetin terkini taşıyan bir iş de, tenzihen mekruhtur. Bununla beraber tenzihen mekruh olanlar da, önemleri bakımından ve tahrimen mekruhlara yakınlıkları yönünden birbirlerinden farklıdırlar. Örnek: Müekked bir sünneti terk etmek, bir vacibi terk etmek derecesine yakın bir keraheti taşır. Farzların, vaciblerin ve müstahabların ve bunların zıdlarının değişik olması gibi.
Namazda mekruh olan şeylerin başlıcaları şunlardır:
1) Namaz kılarken bir özür bulunmaksızın bir direğe, duvara veya sopaya dayanmak mekruhtur.
Sabah Namazı Nasıl Kılınır?
Sabah namazının iki rekat sünnetini kılmak için: “Niyet ettim bugünkü sabah namazının sünnetini kılmaya”, diye niyet edilir. Hemen eller yukarıya kaldırılıp “Allahu Ekber” diye tekbir alınır.
Ondan sonra eller bağlanır ve “Sübhaneke allahümme ve bihamdike ve tebarekesmüke ve tealâ ceddüke ve la ilahe gayrük” okunur.
Arkasından “Eûzübillahimineşşeytani’r-racim Bismillahirrahmanirrahim” diyerek eûzü besmele çekilip Fatiha suresi okunur sonra “Amîn” denir ve bir mikdar daha Kur’an okunur (1).
Arkasından “Allahu Ekber” deyip rükûa varılır. Bu halde en az üç defa “Sübhane Rabbiye’l-Azîm” denir. Sonra “Semiallahülimen hamideh” denilerek ayağa kalkılır. Ayakta “Allahümme rabbena ve lekelhamd” denilir (2).
Öğle Namazı Nasıl Kılınır?
Öğle namazının ilk dört rekat sünnetinin evvelki iki rekatı, tam sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır. Yalnız bunda niyet “Bugünkü öğle namazının ilk sünnetine” diye yapılır. Bir de bunda ikinci rekattan sonraki oturuş, son oturuş değil, birinci oturuş (ka’de) olduğundan bu oturuşta yalnız “Tahiyyat” okunur.
İkindi Namazı Nasıl Kılınır?
İkindi namazının dört rekat sünnetinin her iki rekatı, müstakil (iki rekatlı) namaz gibidir. Onun için bu dört rekatın her iki rekatı (şef’î) tamamen sabah namazının iki rekat sünneti gibi kılınır.
Şöyle ki: Önce o günkü ikindi namazının sünnetini kılmaya niyet edilir. Bu namazın ilk iki rekatı bildirildiği gibi kılınınca oturulur. Bu oturuş, son oturuş demektir. Bunda “Tahiyyat ve salavatlar” okunur. Yalnız “Rabbena atina” duası okunmaz.
Akşam Namazı Nasıl Kılınır?
Akşam namazının üç rekat farzı, öğle ile ikindi namazlarının ilk üç rekat farzları gibi kılınır. Şöyle ki:
O günün akşam namazının farzını kılmaya niyet edilip namaza tekbir ile başlanır.
Yukarda açıklandığı üzere ilk iki rekatı kılınarak oturulur. Bu, birinci oturuştur. Bunda yalnız “Tahiyyat” okunur.
Ondan sonra üçüncü rekata kalkılarak yalnız besmele ile Fatiha suresi okunur. Sonra “Allahu Ekber” denilerek rükû ve secdelere varılır.
Ondan sonra oturulur ki, bu da son oturuştur. Bunda “Tahiyyat ile Salavatlar” ve “Rabbenâ âtinâ” okunur, iki tarafa selam verilir.
Akşam namazının farzında vaktin darlığından dolayı kısa sureler okunur.